Trump eski sakızı çiğniyor
Trump’ın Filistinlileri Göçertme Önerisi: Ürdün ve Mısır’a Gönderelim
Donald Trump’ın, bölgede kaos olduğunu belirterek Filistinlileri Ürdün ve Mısır’a gönderme fikri, aslında yeni bir öneri değil. Bu fikir, yıllardır İsrail aşırı sağının dile getirdiği bir konudur. Filistinlilerin yaşadığı felaketlerden sorumlu olmayan ve topraklarını çalan Siyonizm, onları sürgün etmeyi daima hayal etmiştir.
İsrail aşırı sağcıları, Ürdün’ü bir Filistin devletine dönüştürmeyi savunur ancak Batı Şeria’ya dokunulmaması gerektiğini belirtirler. Çünkü Batı Şeria, kutsal kitaplarda Yahudi halkının kalbi olarak tanımlanmıştır. Ülkenin önde gelen dinci ve faşistlerinden eski ulusal güvenlik bakanı Itamar Ben-Gvir, Trump’ın önerisini duyunca oldukça heyecanlandı. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Başbakan Binyamin Netanyahu’dan gönüllü göçü teşvik etmesini talep etti ve İsrail hükümetinin bu fikri uygulamasının akıllıca olacağını belirtti. Netanyahu’dan konuya ilişkin henüz bir yorum gelmedi.
Trump’ın önerisini geçici bir önlem olarak görmesi büyük bir yanılgı olabilir. Çünkü, İsrail’in kuruluşundan önceki 1948 savaşı sırasında yaklaşık 700 bin Filistinli kaçtı veya sürüldü ve hiçbiri geri dönemedi. 1967’deki savaşta İsrail’in Batı Şeria ve Gazze’yi ele geçirmesinin ardından Ürdün’e kaçan 300 binden fazla Filistinli de artık asla yurtlarına dönemedi. Yani bir kez “geçici olarak göçsünler” denildi mi, geri dönmelerinin mümkün olmadığını bilmelidirler.
Ürdün ve Mısır, böyle bir teklife kesinlikle “evet” demezlerdi. Zaten iki ülke de Gazze’deki Filistinlileri kabul etme önerisini hemen reddetti. Ürdün ve Mısır’ın endişesi, Filistin sorununun kendi topraklarına taşınacak olmasıdır. Mısır, şu anda Sudan’daki iç savaştan kaçan mülteciler dahil olmak üzere yaklaşık 9 milyon göçmene ev sahipliği yapmaktadır. Nüfusu 12 milyondan az olan Ürdün ise çoğunluğu Suriyeli olmak üzere 700 binden fazla mülteciyi barındırmaktadır. Dolayısıyla, bir göç dalgasını karşılamak istemezler.
Trump’ın bu öneriyi bu ülkelere kabul ettirip ettiremeyeceği ise belirsizdir. Başka gerekçeler bulup iki ülkeye yaptırımlar uygularsa, Mısır ve Ürdün için son derece yıkıcı olabilir.
İnsan hakları grupları, İsrail’i etnik temizlikle suçlamıştı. İnsan Hakları İzleme Örgütü İsrail/Filistin Direktörü Ömer Şakir, Trump’ın önerisinin uygulanması halinde Filistinlilerin etnik temizliğine yol açacağını ve acılarını artıracağını belirtti.
ABD ve Batı’nın desteğiyle İsrail’in Filistinlileri göçe zorlama gücü olsa da, Filistinlileri istemedikleri bir yere sürmeyi başarabileceklerinden şüphe edilmektedir. Ancak Atlantik sistemi ile İsrail siyonizminin barbarlarının bir başka halkın nasıl ve nerede yaşayacağına karar verdiğini görüyoruz.
Şu aşamada, ezilen halkların zafer kazanacağına dair umutlarımızı koruyarak bekleyişimizi sürdürmeliyiz.